Cilt 6 Sayı10 Mayıs 2023

  • KAPAK VE KÜNYE

     

  • Dergimizin yeni gelen editör ekibi olarak  görevlendirilmekten onur ve heyecan duyuyoruz.

    Öncelikle,  giden ekibe,   YE dergi yayın hayatına başladığından bu yana  düzenli yayın hayatında kalması için elinden gelen  tüm  gayreti gösteren ve alanın ilk akademik yayını olarak belirli bir kimlik ve yer edinmesine yönelik  anlamlı  çabaları için    editör Doç. Dr.Erhan Bağcı’ya    ve  editör ekibinde yer alan Dr Begüm  Yengel, Dr. Şengül Erden,   Şule Sam  arkadaşlarımıza  teşekkür ederiz.

  • Eğitim uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bir kamu hizmetidir. Kamusal eğitim demek eğitimin piyasanın işleyiş kurallarından bağımsız olması demektir. Bu bağlamda eğitim hizmeti özel mülkiyete konu edilemez, alınıp satılan bir mal haline getirilemez, rekabetin konusu olamaz, kar, performans, verimlilik gibi kavramlarla yan yana kullanılamaz. Kamusal eğitim, eğitim hakkını sosyal bir hak olarak güvence altına almak durumundadır. Eğitim hakkının kullanılması devlete sorumluluk yüklediği için aynı zamanda sosyal devlet kavramına da gönderme yapar. Sosyal devlet yurttaşlarının temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almayı kamu hizmeti olarak benimseyen, bu amaçla ilke ve standartlar geliştiren, hizmeti gerçekleştiren devlettir.

             Eğitim hakkı büyük ölçüde eşitlik ile ilgili bir kavramdır. Eşitliğin devlet tarafından sağlanması gerekir. Eşitlik kavramını fırsat eşitliği kavramı ile karıştırmamak gerekir. Fırsatların sunulmuş olması her zaman onların eşit kullanılacağı anlamına gelmez. Devlet eğitim için fırsatları sunmakla kalmamalı aynı zamanda bu hakları kullanabilmenin önündeki engelleri de ortadan kaldıracak önlemleri almalıdır. Eğitim hakkının kullanılmasının birinci temel koşulu eğitime erişimin sağlanması, ikinci temel koşulu ise katılanlar bakımından eğitimin niteliğinin eşitlenmesidir. Bu kapsamda makalede eğitime erişim konusu ele alındıktan sonra devlet okullarının niteliksizleşmesine paralel olarak eğitimde gittikçe artan özelleşme süreci tartışılacaktır. 

  • İşsizlik, istihdam ve kalkınma için verimli bir çözüm olarak sunulan yetişkin eğitimi neoliberal politikaların yol açtığı dönüşümler ile mesleki eğitime indirgenmektedir. Mesleki eğitiminde öne çıkan eğilimler ise beceri edinme, sertifikasyon, bireylerin kendilerini istihdam edilebilir kılma ve ekonomik kazanç olmuştur. Bu araştırma, işsizlik oranlarının arttığı bir süreçte ekonomik kazanç elde etmek ve kendilerini istihdam edilebilir kılmak için özel denizcilik ve gemiadamları mesleki eğitim kurslarına devam eden yetişkinlerin katılım amaçları ve engellerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma nicel ve nitel araştırma yaklaşımlarının bir arada kullanıldığı karma araştırma yöntemlerinden yakınsayan paralel deseni ile yürütülmüştür. Çalışma evrenini, İstanbul ilinde araştırma uygulamasının yapıldığı dönemde özel denizcilik ve gemiadamları yetiştirme kurslarına katılan 430 kursiyer oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma gurubunu, maksimum çeşitlilik örnekleme ile belirlenen İstanbul ilinde özel denizcilik ve gemiadamları yetiştirme kurslarına katılmış 12 gemiadamı oluşturmaktadır. Araştırmada nicel verilerin toplanacağı bir “anket” ve nitel verilerin toplanacağı “yarı yapılandırılmış görüşme formu” kullanılmıştır.  Araştırmada elde edilen verilere göre, Türkiye’de yetişkinlerin özel denizcilik ve gemiadamları yetiştirme kurslarına katılımını etkileyen en önemli etkenin bireylerin ekonomik kazanç elde etmek ve kendilerini istihdam edilebilir kılmak olduğu tespit edilmiştir.

  • Bu çalışma akademik bir disiplin olan halk/yetişkin eğitimi alanının üniversite sistemi içindeki mevcut durumunu ve sorunlarını ele almıştır. Bu kapsamda, bu alanın üniversitelerdeki akademik yapılanma durumu ve alanda doktora düzeyinden mezun olanların, bazı kurumsallaşma sorunlarına yönelik görüş, düşünce ve deneyimlerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Veri toplamak için çalışmada nitel araştırma yaklaşımıyla doküman analizi ve yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırma sonuçlarında halk/yetişkin eğitimi alanının çok sayıda üniversite içinde yer aldığı ancak sadece altı üniversitede lisansüstü eğitimin  sürdürüldüğü görülmüştür. Yapılan görüşmelerde tarihsel süreçte akademik yapılanmadaki değişimlerin alanın gelişimini kesintiye uğrattığı, alınan kararlarda alanın öznel ihtiyaçlarının ve bilimsel birikiminin gözetilmediği görüşleri ön plana çıkmıştır. Ayrıca halk/yetişkin eğitimi alanının kadrolarını kendi mezunlarından ziyade farklı disiplinlerden gelenlerin oluşturması alanın özerkliği için endişe verici olarak değerlendirilmektedir.

  • Bu makalede bir yetişkin eğitimi kurumu olan olgunlaşma enstitülerinin günümüzdeki işleyişini ve ayırt edici özelliklerini değerlendirmek amaçlanmaktadır. Değerlendirmeye temel olan veriler durum çalışması için seçilen Ankara Olgunlaşma Enstitüsü’nde yapılan gözlem ve görüşmelere dayanmaktadır. Bu yolla toplanan veriler öncelikle kurumun yapı ve işleyişi ile katılım süreçlerine ilişkin öğrenci ve öğretmenlerin görüşlerine dayalı olarak değerlendirilmiştir.

    Bir yetişkin eğitimi kurumu olarak Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, birçok yönden örgün eğitime benzer özellikler göstermektedir. Dolayısıyla, örgün eğitimin bir uzantısı gibi işlediği saptanmıştır. Kurumda, mesleki beceriler kazanarak iş sahibi olma amacıyla gelen öğrenenler olduğu gibi yalnızca boş zamanlarını değerlendirmek için gelenler de bulunmaktadır. Genellikle, enstitü programları ev kadını ve emekliler tarafından tercih edilmektedir. Piyasalaşmanın bir sonucu olarak eğitimin ikinci plana alınması, kurumun bir mesleki ve teknik yetişkin eğitimi kurumu olarak sahip olduğu temel amacını tam anlamıyla yerine getirmesini engellemektedir.

  • Avrupa Yetişkin Eğitimi Araştırmaları Topluluğu (ESREA) Yerel ve Küresel Arasında Araştırma Ağı'nın 13. Konferansı, "Krizlerin Ortasında Yetişkin Eğitimi" ana temasıyla, 7-9 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşti. ESREA, Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Yetişkin Eğitimi Derneği ortak organizasyonuyla, Yeditepe Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen konferansa başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinden birçok yetişkin eğitimci katılırken, Konferans aynı zamanda ülkemizdeki yetişkin eğitimcilerin biraraya geldiği ve yetişkin eğitimi alanındaki uluslararası ve ulusal gündemler üzerine tartışma olanağı sunan bir platform oldu.

     

  • Yetişkin eğitimi, hayat boyu öğrenmenin temelini oluşturarak bireylerin kapasitelerini ortaya koymalarına ve potansiyellerini gerçekleştirmelerine imkan verir. Bu bağlamda, eğiticilerin yetersizliği, Türkiye'de yetişkin eğitiminin karşı karşıya olduğu en önemli sorunlardan biridir. Eğiticilerin yetersizliği, bir eğiticinin öğrenenlere etkili bir şekilde bilgi ve beceri kazandırmada yetersiz kalması durumunu ifade etmektedir. Eğitici yetersizliği karmaşık bir kavramdır ve tek bir nedene indirgenemez. Konu hakimiyeti eksikliği, pedagojik/andragojik öğretim yöntemlerinin yeterince bilinmemesi, motivasyon eksikliği ve sınıf yönetimi gibi faktörler bu yetersizliklere neden olan problemlerden bazılarıdır. Bu sebeple çalışma, eğiticilerin eğitimine ilişkin literatürden elde edilen verileri inceleyerek yetişkin eğitimindeki yetersizlikleri analiz etmeyi, çözüm önerileri geliştirmeyi ve Türkiye'ye özgü bir öğretim programı geliştirmenin gerekliliğini vurgulamayı amaçlamaktadır. Nitel araştırma yöntemi kullanılarak eğiticilerin eğitimi ile ilgili makaleler, kitap bölümleri ve raporlar taranıp analiz edilmiştir. Araştırma bulguları, eğiticilerin yetersizliğinin yetişkin eğitiminin etkinliğini olumsuz etkilediğini göstermektedir. Eğiticilerin yetersizliğinin temel nedenleri arasında yetersiz eğitim ve mesleki gelişim imkanları, düşük motivasyon ve çalışma koşulları ve yetişkin öğrenenlerin özelliklerine yeterince hakim olamama gibi faktörler yer almaktadır. Eğiticilerin yetersizliği sorununun çözümü için, bireysel ihtiyaçlara ve ilgi alanlarına göre esnek bir öğretim programı geliştirilmesi ve eğiticilerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu bakımdan, Türkiye'ye özgü bir yetişkin eğitim öğretim programı geliştirilmesi, bu alandaki meslekleşmenin ve sürdürülebilirliğin sağlanması için önem taşımaktadır. Yetişkin eğitiminde önemli bir sorun alanını oluşturan eğiticilerin yetersizliği konusunun çözümü için ise kapsamlı ve disiplinler arası bir yaklaşımın gerekli olduğu önerilmektedir. Nitekim, Türkiye'ye özgü bir yetişkin eğitim öğretim programı geliştirilmesi, yetişkinlerin yaşam boyu öğrenmelerini ve tam potansiyellerine ulaşmalarını sağlayarak daha adil ve müreffeh bir topluma katkıda bulunabilir.

  • Bu makale yetişkinlikteki bilişsel gelişimin olanakları ve mekanizmaları ile ilgili alternatif kavramsallaştırmalara yönelik ilgiyi canlandırmayı  hedeflemektedir.  Analiz bilişsel gelişimin klasik (Vygotsky ve Piaget),  postmodern, yapılandırmacı , gelişimsel ve bağlamsal teorilerini ve ayrıca mevcut ampirik araştırmaları kapsamaktadır.  Analiz edilen teoriler ve ampirik kanıtlardaki önemli tutarsızlıklara rağmen, analizin sonuçları bilişsel gelişimdeki önemli olumlu değişikliklerin yetişkinlik döneminde olabileceği ve olduğu ve bunların bireyin yetişkinlik döneminde oluşan bilgi sistemleri ve yapıları üzerine temellendiği sonucuna işaret etmektedir. Yetişkinlikte bilişsel gelişimden sorumlu mekanizmalar şunlardır: anlam ve bilgi sistemlerinin kullanımında ilerleme, gerçekliğin yorumlanması için birleşik bir kavramsal çerçevenin kurulması ve bir bütün olarak bilişsel alanın ve bireysel bilişsel fonksiyonların  entelektüelleştirilmesi.

  • Eleştirel eğitim alanının önemli yazar ve öncülerinden biri olan kitabın yazarı Ira Shor, yirmi yılı aşkın süredir öğrenme yöntemleri üzerinde çalışmalar ve kendi verdiği dersler içerisinde deneyler yapmaktadır. Ira Shor, New York Şehir Üniversitesi Lisansüstü Merkezi'nde Retorik/Kompozisyon ve Staten Island Koleji'nde İngilizce dersleri vermektedir.  Çalışmalarında, Paulo Freire'nin fikirlerini Kuzey Amerika’da ders verdiği sınıflarda yaratıcı bir şekilde uyarlamaktadır. Güçlendiren Eğitim kitabında da Shor, “eleştirel pedagojiyi demokrasi ve güçlendirmeyle ilişkilendiren” geniş bir teori ve uygulama sunmaktadır.

Yetişkin Eğitimi Dergisi İçin Çağrı


Makale Çağrısı

Sizlere Türkiye’de yetişkin eğitimi alanına özgü ilk dergi olan Yetişkin Eğitimi Dergisi’nin internet ortamında yayın hayatına başladığını bildirmekten mutluluk duyuyoruz.

Açık erişimi sağlama politikasını benimsemiş olan elektronik dergimizin temel amacı, dünyada ve Türkiye’de yetişkin eğitimine ilişkin özgün olarak hazırlanmış derleme veya araştırma makalelerine, makale formatındaki kitap değerlendirmelerine ve alana katkısı olduğu düşünülen çeviri metinlerle sempozyum bildirilerine, röportajlara, politika analizlerine, vaka incelemelerine, alanla ilgili gözlem/görüşlere ve deneyim aktarımlarına yer vererek yetişkin eğitiminin gelişimini sağlayacak bilimsel bir ortam oluşturmaktır.

Yılda iki sayı olarak Mayıs ve Kasım aylarında yayınlanacak olan hakemli dergimizin sizlerin katkılarıyla büyüyeceğine inanıyoruz.