EDİTÖRDEN
Dergimizin zor zamanlarda tutunmak-hayatta kalmak için uğraştığının bilincindeyiz. Aydınlanmanın ışığı içinde doğmuş ve gelişmiş olan halkın eğitimine yönelik çabaları ve elde edilen kazanımları tehdit eden zamanlardayız. Demokratik ortamları, siyasi iklimleri, entelektüel hayatı baskı altında alan geniş ölçekli, küresel otoriterleşme eğiliminin yetişkin eğitiminin can damarlarını tıkamaması düşünülemez. Pandemi ile birlikte giderek derinleşen ve eğitimin bütün alanlarını etkileyen çok boyutlu krizin içinde dünyanın her yerinde yetişkin eğitimi ve halk eğitimi yine de dönüştürücü ve kapsayıcı iddiasıyla varlığını sürdürmeye çalışıyor. ESREA haklı olarak ‘bu düzeyde sorun ortaktır ve küreseldir’ diyor. Yine salgın günlerinde (Haziran, 2022) düzenlenen Yedinci Uluslararası Yetişkin Eğitimi Konferansı’nda (Confintea VII) kabul edilen Marakeş Bildirgesi de dikkatimizi eğitim sistemlerini kuşatan sorunlar karşısında yetişkin eğitiminin dönüştürücü gücüne ve sürdürülebilir kalkınmanın anahtar ögesi olan “yaşamboyu öğrenme hakkına” yaptığı vurguyla dikkat çekiyor.
Aynı zamanda içinde var olduğumuz yerel bağlamın kısıtlarıyla da kuşatıldığımızın farkındayız. Burada da siyasi rüzgar akademinin ve eleştirel düşüncenin önünü açmıyor ne yazık ki. Eğitim sistemini bütün parçalarıyla (hayatboyu, örgün ve yaygın) içine alan müdahaleler sürekli gündemde. Neoliberal dönüşüm otuz yılı aşkın bir zamandır süren yapısal değişimlerle kamusal eğitimi güçsüzleştirdi ve süreç aynı yolda devam ediyor. Aynı zamanda ağır bir muhafazakarlaştırma ve otoriterleşme baskısı altındaki eğitim sistemi göreli özerkliğini yitiriyor ve toplumsal ilgi ve öğrenme ihtiyaçlarını karşılama kapasitesi kapsayıcı olmaktan uzaklaşıyor. Zorunlu eğitimin bütün kademelerini kapsayan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlığı altında eğitim programlarını yeniden yapılandırmaya yönelik kapsamlı müdahale ‘yetişkinlerin okuma yazma ve temel eğitimi’ alanını da kaçınılmaz biçimde etkileyecektir. Bu bağlamda önümüzdeki dönemin önemli bir gündemi şekilleniyor.
YE Dergi kendisini, halkın aydınlanmasına yönelik düşüncenin içinde doğmuş ve kurumlaşmış olan halk eğitim geleneğinin bir parçası olarak konumlandırmıştır.Yine Bu yoldan devam edecektir. Bu zor ve elverişsiz zamanlarda da toplumsal öğrenme ihtiyaçlarının ve dönüştürücü ilgilerin aktığı alanları görme, uygulamaları destekleme, sistemin daha adil, eşitlikçi ve kapsayıcı işleyişine araştırmalar yoluyla katkı yapabileceğinden ise kuşku duymuyoruz. Dergimizin yoluna devam edebilmesi için akademisyenleri, araştırmacıları, uygulayıcıları ve öğrencileri araştırmalarını paylaşmaya, gerçekleri ve sorunları tanımlamaya davet ediyoruz.
Doç. Dr. Fevziye Sayılan
30.5.2024