Geçtiğimiz sayıyı salgının başlarında çıkarmıştık. Ne yazık ki salgın bizi de olumsuz etkiledi ve Kasım sayımızı zamanında sizlerle buluşturamadık. Bu açığı kapatmak için bu sayımızın kapsamının geniş olmasına çalıştık ve sanırım başardık da. İki sayıyı dahil ettiğimiz büyükçe bir sayıyla karşınızdayız.

Salgın halen bitmediği gibi ne zaman biteceği de henüz öngörülebilir değil. Geçtiğimiz sayıda, salgın gündeminde yetişkin eğitiminin asıl meselesinin “alıştığımız dünyanın arızalarını geride bırakmak” için çalışmak olduğunu vurgulamıştık. Salgından sonraki dünya bugünden apaçık görünür değil ama alıştığımız dünyanın arızaları yeni biçimlerde katlanarak devam ediyor. Savaşlar, çatışmalar ve göç salgında durmadı. Kapitalizmin doğaya büyük çaplı müdahalesinin sonuçlarını beklenmedik hava olayları ve denizlerin yüzümüze çarptığı müsilaj olarak yaşıyoruz. Salgın, sınıfsal eşitsizlikleri ve çelişkileri altını çizerek belirginleştiriyor. Covid-19 karşısındaki tek çare olarak görünen aşı uygulamaları, merkez kapitalist ülkelerden çevre ülkelere, o ülkelerde de en avantajlı toplumsal kesimlerden diğerlerine doğru sıralanırken, sırasını bekleyenler ölmeye devam ediyor çünkü aşı üretimini hızlandırma önerileri kapitalizmin göz nuru fikri mülkiyet ve patent haklarına takılıyor. Salgının yayılma hızını engellemek için uygulanan kapatma tedbirleri ise üstte kalanların, yükselen suda boğulmamak için alttakilerin omuzlarına basmasını andırıyor; kimin evde kalıp kendisini koruyabileceğine statüsü karar veriyor.

Hal böyleyken katılımcıların teknik becerilerinin geliştirilmesine indirgenen bir yetişkin eğitimi perspektifinin gerçeklikle bağlarının zayıf olduğunu tekrar söylemeye gerek yok.

Tarafsız eğitim yoktur. Bizim baktığımız yerden, yukarıda özetlenen sorunları görmezden gelen ve ilgi alanını yetişkinlerin teknik beceriler edinmesiyle sınırlandıran bir yetişkin eğitimi perspektifi tarafsız değildir; ekolojik krizin, savaşların, tahakkümün, eşitsizliklerin devam etmesinden yana taraf olmaktadır.

Pandemiden çıkarken dünya halen ekolojik krizin, savaşların, hiyerarşilerin, eşitsizliklerin, tahakkümün, baskı ve sömürünün hakim olduğu bir durumda olacak. Ancak yine de insanlık adına bu musibetten olumlu sonuçlar çıkarmak da mümkün. Bu bakımdan, temel bir yaklaşım olarak eşitlik ve özgürlük için yetişkin eğitimi fikrinin geliştirilmesi işi dergimizin öncelikli hedefleri arasındaki yerini koruyor.

Neşenizi ve sağlığınızı kaybetmeyin!

İyi okumalar..

Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere..

Ş. Erhan Bağcı

30.05.2021

Ekler:
Dosya
Bu dosyayı indir (editörden.pdf)editörden.pdf